GÖKTE BULUT GÖRÜNCE
VEYA RÜZGAR ESİNCE SUSUP DİNLEMEK
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Herhangi bir kusurla itham etmediğim biri bana anlattı, ona
Halid b. Rebah, ona da Muttalib b. Hanteb şöyle rivayet etmiş: "Gökte
yıldırım veya şimşek çaktığında bunu Hz. Peygamber (s.a.v)'in yüzündeki
endişeli ifadeden anlamak mümkündü. Yağmur yağınca, yüzündeki endişeli ifade
giderdi." Tahric: Marife, 3/106;
Buhari, 2/422; Müslim, 2/616.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Herhangi bir kusurla itham etmediğim biri bana anlattı ki:
Mikdam b. Şureyh, babasından; o da Hz. Aişe'den şöyle rivayet etti: "Gökte
bulut gibi bir şey gördüğümüz zaman Resulullah (s.a.v) işini bırakır kıbleye
dönerek, "Allah'ım! Bunun içindeki şerden Sana sığınırım. " derdi.
Eğer Allah bulutu kaldırsa O'na hamdederdi, şayet yağmur yağsa "Allah'ım,
faydalı bir yağmur yağdır. " derdi. Tahric:
Ebu Davud, 5/33; Nesai, 3/164; ibn Mace,2/128.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Herhangi bir kusurla itham etmediğim biri bana anlattı, ona
Ebu Hazım, İbn Müseyyeb'den naklen şöyle rivayet etmiş: Resulullah (s.a.v)'in
şimşek çakmasından dolayı meydana gelen gök gürültüsünü duyduğu zaman
endişelendiği yüzünden belli olurdu, ardından yağmur yağınca da yüzündeki
endişeli ifade yok olurdu. Bunun sebebi sorulunca da şöyle buyurdu:
"Bulutların ne göndereceğini bilmiyorum; azap mı, rahmet mi? " Tahric: Marife,3/107.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Herhangi bir kusurla itham etmediğim biri bana anlattı, ona
Ala b. Raşid, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiş: Ne zaman rüzgar
esse Resulullah (s.a.v) dizüstü çöker ve şöyle derdi: "Allah'ım! Onu bizim
için rahmet kıl, onu azap kılma. Allah'ım! Onu aşılayıcı ve müjdeleyid
rüzgarlardan kıl, onu (azap) rüzgarından kılma. ,.
İbn Abbas dedi ki:
Allah'ın Kitabı'nda şöyle buyrulmuştur: "Biz onların üstüne, uğursuzluğu
sürekli bir günde, gürültülü ve dondurucu bir rüzgar gönderdik." (Kamer,
19)
"Ad kavminde de
ibretler vardır. Hani onların üzerine köklerini kesen rüzgarı
göndermiştik." (Zariyat, 41)
"Rüzgarları da
aşılayıcı olarak gönderdik." (Hicr, 22)
"Rüzgarları,
yağmurun müjdecileri olarak göndermesi, Allah'ın (varlık ve kudretinin)
delillerindendir. O, bunu, size rahmetinden tattırmak, emriyle gemilerin yol
alması, O'nun lütfundan rızlonızı aramanız ve şükretmeniz için yapar."
(Rum, 46) Tahric: Marife,
3/107-108; Müsnedu Ebu Ya'la, 4/341.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Herhangi bir kusurla itham etmediğim biri bana anlattı, ona
Safvan b. Selim rivayet etmiş ki: Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Rüzgara
sövmeyin; onun şerrinden Allah'a sığının. " Tahric: Mevaridu'z-Zaman, ibn Hibban, 487-488; Ebu Davud,
5/328.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir kimsenin rüzgara sövmesi doğru değildir. Çünkü rüzgar,
Allah'ın itaatkar bir mahluku ve askerlerinden biridir. Onu dilediği zaman
rahmet, dilediği zaman intikam aracı yapar.
İmam Şafil (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bize Muhammed b. Abbas anlattı: Bir adam, Resulullah
(s.a.v)'in yanına gelerek fakirlikten şikayetçi oldu. Resulullah (s.a.v),
'Belki de mzgara sövmüşsündür. 'dedi." Tahric:
Nevevi, el-Ezkar (Şafii'den naklen), s. 163.
Güvenilir (sika) biri
bize anlattı, ona Zühri, ona Sabit b. Kays, Ebu Hureyre'den naklen şöyle
rivayet etmiş: İnsanlar Mekke yolundayken rüzgara tutuldular. Ömer de hac için
onlarla beraberdi. Rüzgar iyice şiddetlendi. Ömer etrafındakilere, "Rüzgar
hakkında ne tür bilgi ulaştı size?" diye sordu. Kimse bir cevap veremedi.
Ömer'in rüzgarla ilgili soru sorduklarından biri yanıma geldi. Bineğimi
hızlandınp Ömer'e yetiştim. Kafilenin sonlarındaydım çünkü. Dedim ki: "Ey
müminlerin emıri! Duydum ki rüzgar hakkında bir soru sormuşsun. Ben Resulullah
(s.a.v)'in şöyle dediğini duydum: 'Rüzgar, Allah'ın rahmetinin bir parçasıdır,
bazen rahmet getirir bazen azap getirir. Ona sövmeyin. Allah'tan onun hayrını
isteyin ve onun şerrinden de Allah'a sığının. "' Bkz. Marife, 7248.
Bize Süfyan b. Uyeyne
anlattı: İbn Tavus'a dedim ki: "Baban gök gürlemesini duyduğunda ne
derdi?" Dedi ki: '''Göğün tenzih ettiği Allah, noksan sıfatlardan
münezzehtir.' derdi." Tahric: Marife, 3/109;
Taberi, Camiu'I-Beyan, 3/83.
İmam Şafil (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Sanki şu ayetin anlamına işaret etmiştir: "Gök
gürlemesi O'na hamd ederek tespih eder. Melekler de O'nun korkusundan tes bi h
ederler. O, yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah
hakkında mücadele ediyorlar. Halbuki O, azabı çok şiddetli olandır."
(Ra'd, 13)
Sonraki için tıkla: